GÜZELLİK

Psikodermatolojinin yükselişi güzellik sektörünü nasıl etkiliyor?

Güzellik markalarının ruh sağlığı girişimlerine yaptığı yatırım, psikodermatolojinin yükselişiyle birlikte döngüsellik kazanıyor.

adult female person woman brown hair hair head photography portrait blonde

Güzel dinlendirici bir tatil veya kötü bir ayrılık nedeniyle stresli geçen geçen günlerin ardından cildinizde fark ettiğiniz değişikler muhtemelen tesadüf değil.  Mutlu olduğunuzda parlayan bir cildin zor günlerde nemsiz ve sağlıksız gözükmesi de oldukça açıklanabilir bir durum. Açıkla bilirliğini onaylayan ve güzellik sektöründe son zamanlarda ön plana çıkan kavram ise psikodermatoloji. İki disiplini birleştiren psikodermatoloji, cilt endişelerini sadece hücresel değil, zihinsel sağlık bakış açısıyla bağdaştırıyor. Deri ve beynin embriyonik olarak aynı hücreden geliştiğini düşündüğümüz de kavram tamamen mantıklı. Utandığımızda neden kızarırız? Ya da korktuğumuzda tüylerimiz neden diken diken olur? Bunun gibi durumlar psikoloji ve cildin karşılıklı etkileşiminin bizim için en tanıdık örnekleri. 

Etki tepki 

Psikodermatoloji aslında cilt bakımı endişelerini tedavi etmek için daha bütünsel bir yaklaşım benimseyen, gelişmekte olan bir alan.  Muhtemelen, diğer trendlerin yanı sıra psikodermatolojinin z kuşağının TikTok gibi platformlarda güzellikle ilgili bilgilere sınırsız erişiminin bir sonucu olarak gördüğü ilgi de artmaya devam ediyor. Roald Dahl’ın ‘Eğer iyi düşünceleriniz varsa, yüzünüz güneş ışığı gibi parlar ve her zaman güzel görünürsünüz’’ alıntısının yıllar sonra sosyal medya akışlarımızda görünmeye devam etmesi de bu ilginin sonuçlarından.

Pozitif düşünme, meditasyon, tezahür ettirme, şükran günlüğü tutma gibi giderek daha popüler hale gelen farkındalık uygulamaların cilt bakımı rutinlerimize girmesi de psikodermatolojinin etki alanını kanıtlar nitelikte. Öyle ki #manifestclearskin hashtag'i şimdiden 15 milyondan fazla görüntülendi. Kurul Onaylı Dermatolog ve Dermatolojik Cerrah Dr. Dustin Portela bu ilişkiyi reddilemez bağlantı olarak tanımlıyor. "Anksiyete veya stresten mustarip olduğumuzda, kortizol seviyelerimiz yükselecek ve bu da birçok aşağı yönlü metabolik etkiye yol açacaktır." Bu, kan şekerinde bir artış, insülin seviyelerinin yükselmesi veya zayıf uykunun susuzluğa, stresli cilde yol açması anlamına gelebilir. “Ayrıca, örneğin şiddetli sivilcelerden muzdarip biri, görünüşünden emin değilse daha endişeli veya depresif hissedebilir" diye örneklendiriyor.

Öngörü noktası

Psikodermatolojinin popülaritesindeki artış, genç nesillere etkili cilt bakımı ve bunun beyin ve ruh sağlığı ile ilişkisini öğretmek ve daha destekleyici bir güzellik topluluğunu teşvik etmek de dahil olmak üzere birçok faydayı beraberinde getiriyor. Uygulama şu anda bir trend olarak tanımlanırken, psikodermatoloji için küresel pazar gelirinin 2030 yılına kadar 115,2 milyar dolar olacağı tahmin öngörülüyor. Bu rakam ‘clean beauty’ istatiklerinin bile üzerinde seyrediyor. Yavaş yavaş kozmetik dermatologlar tarafından da benimsenen konsept, şimdi güzellik markalarının yolunu da açıyor. Giderek artan sayıda güzellik şirketi ruh sağlığını pazarlama ve markalaştırma çalışmalarının temel bir parçası haline getiriyor.  Çok sayıda marka, pazarlama görüntülerinde ilk kez gerçek cildi kapsayan gözenekleri ve renk eşitsizlerini gösteren kampanyalar geliştirdi. 2021'de Glow Recipe, marka sözlüğünden "mükemmel cilt", "gözeneksiz" ve "kusursuz" gibi ifadeleri kaldırarak işleri bir adım öteye taşıdı.

Psikodermatolojinin artan ilgisine dünya nasıl tepki verecek kesin olarak bilemesek de tüketiciler için ruh sağlığının iyileştirilmesine yönelik bir çabanın kesinlikle herkes için olumlu sonuçları olacağı yadsınmaz bir gerçek. Kıyamete bir mola vermek ve bunun yerine kendini sevmeye ve bakıma odaklanmak, ruhumuz ve onu değiştirdiğimiz gerçek sağlık modları aracılığıyla cildimiz üzerinde bileşik bir etki yaratmanın şimdi tam zamanı.

Tags

Tavsiye edilen içerikler