HOMMES

İçine doğan cesaret: Mert Demir

L'Officiel Hommes İlkbahar dijital kapak yıldızı Mert Demir, şarkılarıyla dinleyicileri kendi ruh halleri ile bırakıp hissetmeye, dertlerden kopmaya ve yeni dünyaları keşfe çağırıyor.

finger hand person photography face portrait adult male man sitting

Uzaktan ne kadar değişken gözükse de, müzik sektöründe bir sanatçı olmanın belli algoritmaları olabiliyor. Bu çizgiler içinde ilerlemek, alışılmış imajın ve tarzın dışına çıkmamak, bir standart oluşturmak çoğu sanatçı için iyi bir formül gibi görülebiliyor. Mert Demir, kariyerinin en başından itibaren bu algıyı yıkarak, cesur adımlarla ve özünü dinleyerek onu mutlu eden kararlar vermeye özen gösteriyor. "İnsanlar ne der?" sorusundansa, "beni ne mutlu eder?" diye sorarak cesur ve dürüst adımlarla ilerliyor. Bıyık bırakmaya karar veriyor. İnsanlar tam alışmışken kesip tarzını değiştiriyor. Pop, bedroom pop, arabesk ve R&B gibi farklı müzik türlerinde şarkılar yapıyor. Deniyor ve deneyimliyor. Çok da çalışıyor. Ne de olsa bu bir yolculuk.

Hayatının ilk 20 senesini Bağcılar’da geçiren ve sokak kültürü ile büyüdüğünü paylaşan Mert, 19 yaşına kadar farklı işlerde çalışmış; buna kitap satmak ve marangozda çalışmak da dahil. Sonra lisedeyken, müzik yarışmasına katılmak istediği için arkadaşlarına gitar çalmayı bildiğini söylemiş (o zamana kadar bilmiyormuş.) Bir haftada kendine gitar çalmayı öğretmiş, Pinhani’nin Bir Anda’sı ile çalmaya başladığı bu enstrüman, onun her şeyi olmuş. Cesur olmaya cesaret edebilmek bence Mert’in müziğe ve hayata duruşunu güzel özetleyen cümlelerden.

adult male man person shoe solo performance coat face portrait wheel

Küçükken neler dinlerdin? Arabada ya da evde neler çalardı?
Sokakta ne çalıyorsa onu dinliyorduk. Evde çok fazla müzik çalmazdı. Çalan müzikler de o dönemin en popüler müzikleri neyse onlardı. Benim kişisel olarak ilk dinlemeye başladığım müzik türü rap müzikti.

İhtiyaç olduğu için eline gitar alıp çalmaya başladığını paylaşmışsın, ilk gitarın neydi? Nasıl öğrendin, ilk çalmayı öğrendiğin parça ne oldu?
Çakma Sanchez klasik gitardı. Youtube’da tutorial videolarıyla saatlerce vakit geçirdiğim bir hafta oldu. Sonrasında iki akorlu en basit şarkıları çalabiliyordum. Daha sonraki süreçte de gelişimim için hep interneti kullandım. İlk öğrendiğim şarkılar o dönemin Türkçe pop rock şarkılarıydı.

İlk sahneye çıktığında neler hissettin?
İlkokul üçüncü sınıfta çok kötü bir şarkı yazmıştım. Sınıfta arkadaşlarıma söylemiştim. Benim için ilk sahnem oydu. İçimizden birinin bir şeyler yazması o an için hepimize farklı gelmişti.

Hem yazıyor, hem prodüksiyon, hem yapım hem de aranjörlük yapıyorsun. Bu kadar farklı şapka giymek seni nasıl besliyor? 
Birbirinden ayıramayacağım kadar seviyorum hepsini. Bu sorduklarınız beni ben yapan şeyler. İstediğim müziği yapmak gibi bir amacım olmasa aranjör olmayabilirdim ya da yapımcı olmasam istediğim müziği yapabilecek kaynaklara nasıl ulaşacağımı bilemezdim gibi gibi birbiriyle bağlantılı şeyler hepsi. Bunlardan sadece birine yönelmediğim çok açık bir şekilde ortada zaten, kendimi tanımlarken şarkıcı ya da yapımcı ya da işin mutfağında birisi olarak tanımlamıyorum. Müzikle uğraşıyorum diyebiliriz.

Bir yolculuğun içindeyim ve etkilendiğim, güzel bulduğum şeyleri yolculuğumun bir parçası yapmayı seviyorum.

Şarkı yazma sürecin nasıl ilerliyor: İlk melodi mi gelir senin için yoksa sözler mi? Üretmek için ihtiyaç duyduğun bir ortam ya da ritüeller var mı?
Dönem dönem değişiyor. İlk zamanlar fikrin gelmesi için stüdyoya kapanmam gerekirdi. Sonra kendimi buna şartladığımı fark ettiğimde bunu kırmaya çalıştım. Artık herhangi bir zaman diliminde bir şeyler üretebilecek bir dönem yaşıyorum. Belli başlı formüllerim var kendiliğinden gelişen, onlar zaten bana "şimdi şarkı yapma vakti geldi" diyor.

Arabesk, pop ve R&B karışımına nasıl çekildin? Güzel bir sentez oluşturmuşsun, arabeskin müziğine etkisi ne oldu?
Bir yolculuğun içindeyim ve etkilendiğim, güzel bulduğum şeyleri yolculuğumun bir parçası yapmayı seviyorum. Büyüdüğüm yaşadığım yer bana bu temeli arabesk üzerine kurdurdu. Daha sonra sevdiğim ne varsa üzerine baharat olarak serptim.

Kariyerinde “sanırım oluyor bu iş” dediğin an hangi andı? Ya da daha o his gelmedi mi?
Henüz olmadı ve sanırım olmayacak da. Kendimi bir akışın içinde hissediyorum. Varmak istediğim bir yer yok. Bu yolculuktan zevk alıyorum.

Stilini nasıl oluşturdun? Doğal gelişen bir şey miydi senin için?
Annem ve babam terzi, kız kardeşim ise modacı. Onlarla büyüdüğümden dolayı ister istemez bir gurmelik var kendi çapımda. Değişmeyi seven ve ruh halime doğru orantılı giyinmeyi seven birisiyim. Şu sıralar daha süssüz sade şeyleri seviyorum. Sakin ve olgun bir dönem yaşıyorum kafa olarak.

Damat Tween ile iş birliğinizin başladığı noktadan bugüne, ortaya çıkan koleksiyonda karakterini ve stilini yansıtan hangi detaylardan söz edilebilir?
Keşfetmeyi ve keşif duygusunun içindeki özgürlüğü seviyorum. Koleksiyondaki bu özgünlük duygusu da Herkese İnat şarkımla bir araya gelerek herkesin kendi tarzını yaratmasını ortaya koyuyordu. Ortak buluştuğumuz nokta bu özgünlük.

Yaz sezonu için koleksiyondan hangi parçalar favorin? Ne tür eşleşmelerle bu parçaları yaz stiline adapte etmeyi planlıyorsun?
Sahne tarzımla çok uyumlu tasarımları vardı koleksiyonun aslında biliyorsunuz. Günlük hayatımda da özellikle yazın keten ya da hafif pamuklu kumaşlardan şort, pantolon, gömlek gibi detayları kullanmayı seviyorum.

fashion formal wear long sleeve adult male man person suit coat standing
clothing footwear shoe adult male man person pants face high heel

Cehennemin Dibi kapağında mesela takım elbise ve güllerlesin. Müziğin ve stilin arasında bir bağlantı kurmayı seviyor musun?
Görsel dünya müziğimde çok büyük bir tamamlayıcı. Şanslıyım ki, çok yetenekli insanlarla çalışıyorum. İnce ayrıntılar yakalamayı ve mesajlar vermeyi seviyorum. Kıyafetlerin de müzikle ve ruhla doğru orantılı olması gerektiğini, böylece hikayenin daha net anlatılabileceğini ve içinde daha mutlu olunabileceğini düşünüyorum.

Türkiye’de müzisyen olmak konusunda düşüncelerin nedir? Özellikle yurt dışına taşınmayı da bir süre düşündüğün için merak ediyorum. Ülkedeki kolaylık ve zorluklar nedir? 
Avrupa’ya kıyasla burada işler biraz daha zor. Bunun nedeni havuzun giderek küçülmesi. Buranın bir sektör olduğu ve binlerce insanın buradan evine ekmek götürdüğü çoğu zaman unutulabiliyor. Böyle bir sektörde çalışan olmak, tabii ki yarınının ne olacağını bilmemek aynı zamanda. En büyük zorluk bu bence. Kolaylık ise kendi memleketinde kendi insanınla etkileşimde olmak. Bu çok kıymetli. Benim yurt dışına taşınma isteğim daha çok global projelerimin olması. Bunları gerçekleştirebilmem için oralarda solumam gerektiğini düşünüyorum.

Melike Şahin, Mabel Matiz, Bartu Küçükçağlayan gibi farklı isimlerle çalıştın. İş birlikleri bir müzisyen için neden önemli, sana başka sanatçılarla çalışmak neler katıyor?
Müziğin en sevdiğim tarafı beraber üretmek. Hayranı olduğum insanlarla ortak bir eser ortaya koymak muazzam bir his. Hepsinden çok fazla şey öğrendim. Birlikte ürettiğimiz süre içerisinde ve daha sonrasında yoluma ışık tuttular. Çok iyi arkadaşlıklar kurdum. Benim kişisel ve müzikal gelişimim açısından da çok öğretici bir süreçti hepsi.

İnsanların müziğini dinlerken neler hissetmesini istiyorsun, almalarını istediğin bir ders, ilham, vs var mı?
Benim müzik dinlediğimde hissettiğim şeyi; dünyevi her dertten kopmalarını.

Gelecek planlarında ne var?
Sağlığımı ve huzurumu korumak.

accessories formal wear tie publication adult male man person necktie suit

Kreatif Direktör Derya Gürsel
Fotoğraf Barbaros Cangürgel
Röportaj Yasmin Güleç
Sanat Yönetmeni Lara Patpat, Pluuto Studio
Yazı İşleri Müdürü Lara Akyel
Dijital Direktör Eren Özlü
Prodüksiyon Direktörü Ceren Kaçıkoç
Sanat Ekibi Selin Çelikiz
Saç Ali Kaan Özen
Makyaj Merve Saldere

Tüm kıyafetler Damat Tween

Tavsiye edilen içerikler