&Uuml;nl&uuml;ler tarafından kurulan moda evleri, l&uuml;ks d&uuml;nyasında kendilerine yer edinirken yeni form&uuml;ller a&ccedil;ığa &ccedil;ıkıyor.

Ge&ccedil;tiğimiz ay Berlin merkezli modaevi Namilia ile iş birliğine giderek kendi markası Khy&rsquo;ı satışa sunan Kylie Jenner, inşa ettiği marka kimliğinin ulaşılabilir l&uuml;ks olduğunu &ouml;ne s&uuml;rm&uuml;şt&uuml;. Moda tutkunlarını ikiye b&ouml;len tartışmaysa bunun ardında yatıyordu. Kimileri Namilia gibi l&uuml;ks&uuml; alternatif y&ouml;ntemlerle yorumlayan moda evlerinin Kylie Jenner gibi trend belirleyiciler tarafından ses kazanmasını kutlarken kalan kesimse Khy&rsquo;ı bir &ldquo;ulaşılabilir l&uuml;ks&rdquo; projesi olarak değil, &ldquo;pahalı fast fashion&rdquo; olarak adlandırıyordu. Bu nitelemelerin temel sebebiyse bir yeşil aklama &ouml;yk&uuml;s&uuml;yd&uuml;, zira marka s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir konseptler ve vegan deri adı altında tamamen polyester ve poli&uuml;retan gibi fosil yakıttan elde edilen materyaller kullanıyordu. Khy i&ccedil;in l&uuml;ks d&uuml;nyasına bir dahil oluş &ouml;n g&ouml;r&uuml;lm&uuml;yordu, ki bu &ccedil;oğu &uuml;nl&uuml; markasının zaten kaderiydi. Ş&ouml;hret ve l&uuml;ks ekseninde şahit olunan bu ikilemler d&uuml;zlemi, b&ouml;ylelikle kritik bir form&uuml;l&uuml; vurgular hale gelmişti: Yıldızlar tarafından kurulan markalar sıklıkla l&uuml;ks d&uuml;nyasının kapılarından ge&ccedil;emiyor ve miras moda evlerine bir rakip olarak beliremiyordu. Ancak Olsen İkizleri&rsquo;nin tam on yedi yıl &ouml;nce kurduğu The Row, yakın zamanda bu fenomeni sağlamlıkla alt&uuml;st etmişti.

&Uuml;nl&uuml;ler tarafından kurulan markaların l&uuml;ks d&uuml;nyasına giriş sağlayamamasının sebebi, sıklıkla yeni nesil t&uuml;ketim k&uuml;lt&uuml;r&uuml; olarak g&ouml;steriliyor: Sosyal medya &uuml;zerinden gelir ge&ccedil;er yapılan reklamlar gibi, &uuml;nl&uuml;lerin markalarının da etkileşimlerle doğru orantılı olduğu ve miras markaların tarihi y&ouml;nleri ve geleneksel el iş&ccedil;iliğinin aksine bu markaların hızlı modanın bir par&ccedil;ası olma zorunluluğu taşıdığı &ouml;ne s&uuml;r&uuml;lmekte. &Ouml;rneklere bakıldığında Khy i&ccedil;in &ouml;ng&ouml;r&uuml;ler de bu y&ouml;nde: Magazinsel niteliği bu sıralar y&uuml;ksek olan Jenner&rsquo;ın markasının &ouml;mr&uuml;, sosyal medyada koruyabildiği etkisi kadar olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. &Ouml;yleyse Olsen İkizleri&rsquo;nin The Row&rsquo;unu kalıcılığa ve l&uuml;ks d&uuml;nyasına kabul eden etkenler neydi? Bu noktada &uuml;&ccedil; kategori devreye giriyor: Fiyat belirleme stratejisi, zamane modasında bir devrim yaratımı ve y&uuml;ksek kaliteli malzemeler. On yedi yıl &ouml;nce kurulan The Row, ilk satış fiyatlarını ultra-l&uuml;ks segmentte belirlerken cesaretten ka&ccedil;ınmayarak l&uuml;ks markalara rakip olduğunda kendini bir nevi bu d&uuml;nyaya zaten yerleştirmişti. Bu noktada The Lyst Index&rsquo;in son &uuml;&ccedil; raporunda on yedinci sıradaki varlığını koruyan Skims&rsquo;le bir karşılaştırma yapmak &ouml;nem g&ouml;steriyor: Kim Kardashian tarafından kurulan marka, Nordstrom gibi l&uuml;ks mağazalarda satılıyor ve Steven Klein, Donna Trope gibi y&uuml;ksek modanın aşina olduğu fotoğraf&ccedil;ılar tarafından &ccedil;ekimi ger&ccedil;ekleştirilen kampanyalar &uuml;retiyor. Nitekim Skims&rsquo;in uygun fiyatları ve orta kalite materyalleri, onu d&ouml;rt milyarı ge&ccedil;en marka değerine rağmen l&uuml;ks d&uuml;nyasıyla bağ kurmaktan b&uuml;t&uuml;n&uuml;yle alıkoyuyor. Ashley Olsen ise Financial Times&rsquo;a verdiği r&ouml;portajda ş&ouml;yle bir a&ccedil;ıklamada bulunuyor: &ldquo;Başından beri yaptığımız şey buydu: Sınıfında en iyi olan hakkında &ouml;ğrenmeyi seviyoruz ve bunu markamıza nasıl uygulayabileceğimizi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz.&rdquo;
Bu noktada The Row&rsquo;un stratejisi, l&uuml;kse giden yol olarak a&ccedil;ığa &ccedil;ıkıyor: Tıpkı kullanılan materyaller gibi fiyatlar da sınıfında en iyi belirleniyor, ki bu markayı l&uuml;ks tanımları i&ccedil;erisinde kendine yer bulmaya fazlasıyla m&uuml;sait hale getiriyor.

Reformist stil kodları
Ancak elbette l&uuml;ks d&uuml;nyasına giriş i&ccedil;in bundan daha fazlası şart: Zira Victoria Beckham ve Sarah Jessica Parker gibi isimlerin end&uuml;stride yıllardır var olmalarına rağmen hala Valentino veya Gucci gibi miras modaevleri ile bir rekabet zeminine yerleşemediği aşikar. Bu noktada ise The Row&rsquo;un &ccedil;izgisi, &uuml;nl&uuml; m&uuml;zisyen Paul McCartney&rsquo;nin kızı olarak yola başlayan Stella McCartney ile kesişiyor. Bir &ldquo;&uuml;nl&uuml;&rdquo; markası olarak meydana gelerek g&uuml;n&uuml;m&uuml;z&uuml;n tesiri en y&uuml;ksek moda evlerinden birine d&ouml;n&uuml;şen Stella McCartney i&ccedil;in bu stat&uuml;y&uuml; kazanmanın merkezinde zamane modasında bir devrim yaratmak bulunuyor. McCartney, &ldquo;Deri veya k&uuml;rk kullanmadan başarılı bir l&uuml;ks markası inşa edemeyeceğim s&ouml;ylenmişti,&rdquo; diye belirtiyor. &ldquo;Başarımın kolay bir yolculuk olduğunu s&ouml;yleyemem.&rdquo;
Kendi tanımıyla vaktinde eco-weirdo olarak nitelendirilen McCartney&rsquo;nin Mylo gibi materyaller ile s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik ve vegan &uuml;retim konseptlerini moda sahnesine kazandırması, bug&uuml;n Versace&rsquo;den Fendi&rsquo;ye t&uuml;m l&uuml;ks d&uuml;nyasında yeni bir perdeyi aralarken The Row&rsquo;un yarattığı devrim ise g&uuml;ncel bağlamın en b&uuml;y&uuml;k trendini yakalıyor: <a href="https://www.lofficiel.com.tr/moda/sessiz-luks-hakkinda-bilmeniz-gerekenler">Sessiz L&uuml;ks.</a> Post-pandemi maksimalizmi ve alacalı Y2K g&ouml;r&uuml;n&uuml;mlerinin ardından modanın d&ouml;ng&uuml;sel y&uuml;z&uuml;ne de referansta bulunarak New York sokaklarında zahmetsiz ama şık, sessiz ama l&uuml;ks bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m sunan logosuz The Row; 90&rsquo;lar minimalizmini g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze taşırken &ouml;zellikle Crescent Bag ile &ccedil;anta trendlerinde de s&ouml;z sahibi oluyor. Bu noktada McCartney ve Olsen İkizleri&rsquo;nin ş&ouml;hrete rağmen l&uuml;ks bir moda evi yaratımında ortak olduğu reformist duruş; y&uuml;ksek kaliteli &uuml;retim, marka stratejileri ve zamansızlıktan da g&uuml;&ccedil; alarak &uuml;nl&uuml; markaları ile y&uuml;ksek moda arasındaki halef selef ilişkide yeni bir paradigma yaratıyor ve end&uuml;stri i&ccedil;in yeni beklentilere kapı aralıyor.

Yeni Lüks Paradigması

Tags

Tavsiye edilen içerikler

LIFESTYLE

Partneriniz ve arkadaşlarınız için 14 Şubat Sevgililer Günü hediye önerileri

GÜZELLİK

14 Şubat hediye rehberi: İmza kokular

POPÜLER KÜLTÜR

Sevgililer Günü'nde izleyebileceğiniz en iyi 7 romantik komedi

MODA

Coperni, Paris Moda Haftası'nda LAN partiye ev sahipliği yapıyor

LIFESTYLE

Atelier Rebul Sevgililer Günü'ne özel “Share With Love” koleksiyonu ile aşkı kutluyor

GÜZELLİK

It's a Match! – Dudaklarınıza uyum getiren 2'si 1 arada bakım

MODA

Sabato De Sarno ve Gucci yollarını ayırdı

HABERLER

Miu Miu x Petit Bateau ile değerli anların yeniden yorumu