İletişime açık eserlerden yana olan Melis Binay, resimleri aracılığıyla bir yandan kendi spiritüel yolculuğunda ilerlerken, bir yandan da içinden taşan sevgiyi paylaşmayı amaçlıyor.

Ulus semtinin dar sokaklarından birinde, Louvre&rsquo;un takibe aldığı ilk 5 yetenek arasına giren bir sanat&ccedil;ı oturuyor. Ancak Melis Binay aslında m&uuml;zenin se&ccedil;tiği bu eseri &ccedil;ok da beğenmiyor. Şaşırmamak lazım; kendisi egosuyla savaşmayı yaşam tarzı haline getirmiş biri. Bunun i&ccedil;in 5-6 ay denizde bir teknede tek başına kalmışlığı da var, ailesinden yardım almayı reddetmişliği de. Ancak bu m&uuml;cadele ne de olsa bir s&uuml;re&ccedil; ve bazen de al&ccedil;akg&ouml;n&uuml;ll&uuml; olmamak gerekiyor. Tıpkı hayranı olduğu Pharrell Williams ve Jean Paul Gaultier&rsquo;nin, &ccedil;alışmalarını satın alan isimlerden olduğunu s&ouml;ylerken g&ouml;zlerinin i&ccedil;i parladığında olduğu gibi. Binay, &ccedil;elişkileri bir arada barındıran, dolu bir karakter; taşkın enerjisi veya şarkı s&ouml;ylerkenki derin sesi ile yapabildiği gibi, &ouml;l&uuml;mden veya Down sendromlular i&ccedil;in &uuml;zerinde &ccedil;alıştığı projeden bahsederken de sizi etkisi altına alabiliyor. Zaten ona ve işlerine benliğini, &ouml;zg&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; veren de bu. Londra&rsquo;da &ouml;d&uuml;llerle sonu&ccedil;lanan bir moda tasarım ge&ccedil;mişi olan, aslen sanat y&ouml;netimi mezunu gen&ccedil; sanat&ccedil;ının derdi ise insanlara ulaşmak, onların hayatlarına dokunmak, kısaca sadece var olmak.

İlham kaynağı olarak spirit&uuml;el şeyleri se&ccedil;iyorsun. İşinin alt metni nasıl bu şekli aldı?

&ldquo;Evet, belki yaptığım işler g&ouml;rsel olarak bunu birebir yansıtmıyor ama aslında &ouml;yle. Bir noktada yaptığımız işi insanlarla paylaşıyoruz ve onlarla i&ccedil;li dışlı bir hal alıyoruz. Bence bu insanın kendi mistik yolculuğu, kendini keşfetme yolculuğu. Bir yandan tek başına, diğer yandan sarılarak ve el ele. Ne kadar anlaşılabilir olursan, anlatmak istediğin derdi o kadar iyi anlatırsın. &Ccedil;ok ileride bir şey anlatıp, onu &ccedil;izmeye &ccedil;alışırsam yine insanlarla arama bir sınır &ccedil;izmiş oluyorum bence.&rdquo;

&Ccedil;ağdaş sanata sempati duymama nedenin bu mu? 

&ldquo;Bazı &ccedil;alışmalar ger&ccedil;ekten emekle bir şeyler yapmış olanlara hakaret niteliğinde duruyor. Egoyu farklı bir şekilde yorumlayıp, sadece sen varsın gibi yaşarsan, sadece senin s&ouml;zlerin &ouml;nemliyse, o zaman kendi kendine konuşursun. Hi&ccedil;bir manası olmaz. Anlatmak istediğin şeyi en anlaşılabilir şekilde anlatman lazım ki amacına ulaşasın.&rdquo;

Mistisizmden bahsetmişken, sen egonla savaşmak adına nasıl bir yol izliyorsun?

&ldquo;19 yaşındayken &ccedil;ok yakın bir arkadaşımı kanserden kaybettim. Bu mistik yolculuğumun başlangıcı oldu. Hayata sadece iyi bir iş elde edip, anne baba olup, &lsquo;Hadi g&ouml;r&uuml;ş&uuml;r&uuml;z!&rsquo; demek i&ccedil;in gelmediğimizi ilk anladığım noktaydı. Bence empati g&uuml;d&uuml;s&uuml; y&uuml;ksek olan herkesin egosu bir şekilde kendi kendine yok oluyor. Egoda &ouml;fke var; bir boşluk var ve onunla kapatmaya &ccedil;alışıyorsun. Maalesef sistem 21. y&uuml;zyılda insana aşırı &ouml;zg&uuml;venli olmasını şart koşuyor. Ben birazcık kendimi ayırt etmeye &ccedil;alıştım. &Ouml;yle biri değilim ve olmayacağım. Eğer insanlardan ayrılırsam insanlar i&ccedil;in bir şey yapamam.&rdquo;

Acaba bir takım maddi &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kler olduğunda b&ouml;yle d&uuml;ş&uuml;nmek daha mı kolay oluyor?

&ldquo;Hayır. Dışarıdan bakan insanlar zannediyor ki ailem &ccedil;ok zengin, ben de ailem sayesinde yaşıyorum. 18 yaşımdan beri onlardan bir lira dahi almadım. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; her karar bana ait olsun istedim. Benim kendimle verdiğim savaş şu oldu; resim yapıyorsun, bu &uuml;lkede pek kabul edilen bir meslek değil ve zorlanacaksın ama sonunda en azından, &lsquo;Elimden geleni yaptım&rsquo; diyeceksin. Ben bu yolculuğu se&ccedil;tim. Ger&ccedil;ekten &ccedil;ok zor zamanlar da ge&ccedil;irdim, &Ccedil;ukurcuma&rsquo;da sokakta resim sattığım da oldu, her şey toz pembe ilerlemedi. Tekil bir iş bu.&rdquo;

Eserlerin Jean Paul Gaultier ve Pharrell Williams gibi &uuml;nl&uuml; isimler tarafından da alındı ve sen bundan bahsetmekten &ccedil;ekinmiyorsun. Kimin satın aldığı senin i&ccedil;in ne kadar &ouml;nemli? 

&ldquo;Benim i&ccedil;in hi&ccedil; m&uuml;him değil aslında. Pharrell&rsquo;in resmimi alması sadece şu a&ccedil;ıdan &ouml;nemli; N.E.R.D. zamanlarından beri &ccedil;ok sevdiğim, pop&uuml;lerliğini iyi ama&ccedil;lar i&ccedil;in kullanan biri. Diğer yandan, eserleri satın alan kişiler piyasa i&ccedil;in &ccedil;ok &ouml;nemli. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; koleksiyonerler ve galeriler senin resimlerinin kimlerde olduğunu &ccedil;ok &ouml;nemsiyor. Onlar i&ccedil;in sen bir yatırımsın; &lsquo;Bu arsaya 5 sene sonra ev yapsak tutar mı?&rsquo; Bunu hissediyor olmak &ccedil;ok k&ouml;t&uuml; bir şey. O y&uuml;zden bir galeriyle &ccedil;alışmıyorum zaten. Sanat eserine &uuml;r&uuml;n g&ouml;z&uuml;yle bakıldığı zaman benim amacımın &ccedil;ok dışına &ccedil;ıkılmış oluyor.&rdquo;

Bir moda ge&ccedil;mişin var. Resim sanatına nasıl ge&ccedil;iş yaptın? 

&ldquo;Aslında ilk fark ettiğim şey insanların i&ccedil;lerini &ouml;rtmek i&ccedil;in dışlarıyla &ccedil;ok ilgilendikleriydi. Yani sanatsal bir g&uuml;d&uuml;den yola &ccedil;ıkmıştım yine. İnsanların i&ccedil;lerini doldurursam, belki dışlarıyla bu kadar ilgilenmezler dedim. Yaptığım b&uuml;t&uuml;n defileleri bir şekilde teatral hale getirmeye &ccedil;alıştım. Ama durum tamamen business&rsquo;a d&ouml;n&uuml;ş&uuml;nce bıraktım.&rdquo;

Projelerin arasında modaya da yer var mı?

&ldquo;Evet, benim de imzamı oluşturabilecek bir şey olsun istiyorum. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; resim, onu karşılayamayacak insanlarla yine arama &ccedil;izgi koyan bir şey. Ayrıca Ocak sonu i&ccedil;in sergi hazırlığındayım. D&uuml;nyanın d&ouml;rt bir yanından kullanılmayan kitaplar, gazeteler topladım. Mesela Myanmar&rsquo;da &ccedil;ıkan yayınları topluyorum &ccedil;&uuml;nk&uuml; alfabelerindeki harfler &ccedil;ok g&uuml;zel ve yazılmış şeylerin atılması bana &ccedil;ok &uuml;z&uuml;c&uuml; geliyor. Şimdi onları tuvallere uyguluyorum.&rdquo;

Melis Binay'ın spiritüel yolculuğu

Tags

Tavsiye edilen içerikler

LIFESTYLE

Partneriniz ve arkadaşlarınız için 14 Şubat Sevgililer Günü hediye önerileri

GÜZELLİK

14 Şubat hediye rehberi: İmza kokular

POPÜLER KÜLTÜR

Sevgililer Günü'nde izleyebileceğiniz en iyi 7 romantik komedi

MODA

Coperni, Paris Moda Haftası'nda LAN partiye ev sahipliği yapıyor

LIFESTYLE

Atelier Rebul Sevgililer Günü'ne özel “Share With Love” koleksiyonu ile aşkı kutluyor

GÜZELLİK

It's a Match! – Dudaklarınıza uyum getiren 2'si 1 arada bakım

MODA

Sabato De Sarno ve Gucci yollarını ayırdı

HABERLER

Miu Miu x Petit Bateau ile değerli anların yeniden yorumu