Le Mythe Dior ile Dior 2020-21 Sonbahar-Kış Haute Couture koleksiyonu karşınızda.

7 Temmuz için geri sayım başladı.

Türkiye’de ilk kez düzenlenecek online trunk show 19 Haziran Cuma günü saat 15.00’de www.vakko.com adresinde.

New York Moda Haftasının ikonik şovlarından olan Michael Kors defilesi bu sene olmayacak.

2020-21 Sonbahar-Kış Paris Haute Couture Moda Haftası bu sezon çevrimiçi gerçekleşecek.

Roksanda 2020-21 Sonbahar-Kış Koleksiyonu, Londra Moda Haftası kapsamında dramatik hacimlerin, akıllıca işlenmiş terziliğin ışığından tanıtıldı. Adeta paletinde boyaları birbirine karıştıran bir ressamın gözünden renk seçimleriyle müthiş bir şovun yaratıcılığını üstlendi. Kreatif direktörlüğünü Roksanda Illincic’in üstlendiği markanın Londra yüzölçümünde ayrıcalıklı bir yer kazanma serüveni, her gün giyilebilen parçalara çeşitli varyasyonlar yaratabilme gücünde saklıydı. Bu sonbahar koleksiyonunda yüreklendirici olan ise, sanat dünyasındaki kadınlara şevk veren yaratıcı bir olguya sahip olması diyebiliriz. İlham noktalarını, No 976 Net enstalasyonun yaratıcısı Rana Begüm ve Amerikan artist Lee Krasner’dan alan koleksiyonun göze çarpan parçaları, altın, fildişi ve siyah grafik yapılandırmalara sahip, düzenli olarak akan ve kullanılmayan kumaşların parçalarından yapılmış yama numaralarıyla dikilmiş elbiseler olarak kaydedildi. Upcycle dönüşüm için kusursuz bir örnek teşkil etti.

Londra Moda Haftası kapsamında kendi markası J.W. Anderson 2020-21 Sonbahar-Kış koleksiyonunu tanıtan Jonathan Anderson hangi it-parça’ları hayatımıza sokacaktı. Keskin gözlü ve sofistike kadınların, karmaşık ve güçlü arzularına cevap niteliği taşıyan koleksiyon, Jonathan Andersonʼun moda dünyasındaki “altın çocuk” sıfatını üstlenir nitelikteydi. Paltolarda yarattığı silüet, büyük trapez şekiller, cömert deri şal yakalar ve uçuşan klasikler koleksiyonun en gözde parçaları arasında. Beden algısını yıkan, kadın vücudunun alışılageldik formunu değiştiren bir bakış açısıyla koleksiyonunu dokuyan markanın Jonathan Anderson bilinirliğini sokak giyim tarzlarından alsa da, gece elbiselerine hacim kazandıran dokunuşlarıyla skalasını genişletti. Yepyeni bir şıklık tanımı oluşturan ve eklediği kabarcıklarla siluetlere doku kazandıran koleksiyon, 20. yüzyıl özel dikim türevleri arasındaydı.

Christopher Kane 2020 Sonbahar-Kış koleksiyonu, Londra Moda Haftası’nda moda severlerle buluştu. Sezonun daha karanlık ve yoğun bir tarafını etkisi altına alan Kane, modelleri adeta bir “kült” imgesi olarak podyuma taşıdı. Siyah payet ekleri, hayvan baskıları, spor ceketleri ve büyük boy trikolardan, ikizkenar üçgen modifiyeli beyaz gömleklere kadar kapsamlı olan koleksiyon, moda haftasının en çok dikkat çekenler arasında listelendi. 70’lerin başlangıcına selam duran, güçlü formlar yakalayan Kane, geometrinin ve günlük giyimin birlikteliğini, katmanlarla kusursuz bir şekilde podyuma taşıdı.

Kendi adını taşıyan markasıyla adından sıkça söz ettiren ünlü tasarımcı Prabal Gurung, .evresinde duygusal bir kişilik olarak biliniyor. Moda sektöründe eskiden duygu göstermek savunmasızlığı işaret eden ve asla göstermemeniz gereken bir duyguydu. Bunun aksini dolu dolu yaşadığımız şu günlerde tasarımcı 2020-21 Sonbahar-Kış koleksiyonunu evim dediği New York’tan ilhamla yarattı. Tasarımcının “hem hayal kırıklığım hem de ilham kaynağım, New York” sözleri koleksiyonun ne denli yoğun bir alt yapıya sahip olduğunun göstergesiydi. Beyaz-siyah bir suit ile açılan defilede güçlü, kendine yetebilen New York kadınının bir yansımasıydı. New York’un en ikonik lokasyonlarından 30 Rockefeller Center’daki Rainbow Room’da gerçekleşen defile parçaları “asla uyumayan şehir”i net bir şekilde tanımlıyordu. Leopar baskının parlak ve canlı renklere sahip floral desenle uyum içinde olmasıyla ilginç ama bir o kadar da olağan bir görünüm sergiliyor ve Prabal Gurung kadınlarını akşam davetine hazırlıyor.

Erdem 2020-21 Sonbahar/Kış koleksiyonu, Londra Moda Haftası kapsamında Ulusal Portre Galerisiʼnde (National Portrait Gallery) romantik bir geçit töreniymişçesine tanıtıldı. İlhamını tam da sergilendiği salondan alan koleksiyon, 1920 ve 2020 referansları arasında hat örüyor. Nostaljik bir yolculuktan günümüz kadınlarının yaşam tarzlarına şekillenen koleksiyon, deko geometrinin ve ışıltının simbiyotik birlikteliğini sergiliyor. Erdem metalik çiçek işlemelerini jakar ve kadifenin birbiri üzerinde dökümüne yedirirken, modern kadın siluetine çok yönlülük katarak bilindik Erdem silüetini korudu. Erdem’in kreatif direktörü ve markaya aynı zamanda adını veren Erdem Moralıoğlu için koleksiyonun detayları kız kardeşi Sara’dan ve hayalindeki aksesuarlarla onu giydiriş şeklinden geliyor. Kişisel bir dil kullanan Erdem Moralıoğlu, podyuma taşıdığı koleksiyonuyla köklerine tutunup yıllarca galeride seyrettiği tablolar arasında ışıltılı bir yüzey yaratarak Londra Moda Haftası’nın en çok dikkat çekenleri arasına girdi.

New York Moda Haftası’nın bir diğer beklenen defilesini Ashley ve Mary-Kate olsen yönetimindeki the Row markası gerçekleştirdi. Defile alanıyla ilgili ilginç nokta ise 5 Şubat’ta aramızdan ayrılan Amerikalı ünlü sanatçı Beverly Pepper’ın ikonik heykellerinin yer alması sayılabilir. 97 yaşına kadar taş, demir ve korten çeliğinden eserler yaratan ünlü sanatçı, The Row çizgisine oldukça uygun eserler yaratmıştı. 2020-21 Sonbahar-Kış koleksiyonunda da The Row naifliğini gördüğümüz sezonun retro çizgileri, usta terziciliği tekrar konuşuldu. Kusursuz işçiliği üstüne birçok isimden tam not alan The Row, ipek gibi hafif materyallere sıkça yer verdi. Rahat kesimlerin ince silüetlerdeki salınımı ise alkışlanasıydı.

Moda dünyasında püsküllerin çekiciliği ne kadar tartışmalıysa fırfırların da varlığı bir o kadar tartışmalı. Seveni ve nefret edeni olan fırfırlar, Zimmermann 2020-21 Sonbahar-Kış sezonunda bolca karşımıza çıkıyor. Bu düşünceyi sorgulamamızı da sağlıyor. Nicky Zimmermann’ın feminen silüetlerine sahip yeni sezon koleksiyonunun ilhamı ise şans charm’ları, falcılık ve batıl inançtan alıyor. Kendisi belirtmese de koleksiyonun sahip olduğu çingene havasıyla vahşi batı cadılarının egzotik görünümleri bizleri heyecanlandırdı. Sezonun öne çıkan baskı ve işlemelerinden biri olacağını düşündüğümüz at nalı deseni koleksiyonda sıkça karşımıza çıktı. İngilizce büyü (magic), nazar (evil eye) ve batıl inanç (superstition) gibi kelimelerin baskılarını da gördüğümüz koleksiyonda kadife ana materyaldi diyebiliriz. Doku ve katmanlar ise koleksiyonu oldukça güçlendirdi.

Saint Laurent kadını bildiğimiz gibi; kışkırtıcı, cüretkar ve kendinden emin.

Soft ve doğal renkler ışığında New York Moda Haftası kapsamında 2020-21 Sonbahar-Kış koleksiyonunu tanıtan Coach, klasik çizgisinden uzaklaşmıyor. Deri pantolon ve etekler, grafik desenler, mevsimin vazgeçilmez parçası trençkotlar ön planda olurken, kemerler ve micro trendine uyum sağlayan çantalar Coach DNA'sını yansıtan türden. Stuart Vevers koleksiyon temasıyla birlikte New York'un 70 ve 80'li yıllarına da gönderme yapıyor aynı zamanda.

Laure Kim ve Fernando Garcia kreatif direktörlüğündeki Oscar de la Renta'nın 2020-21 Sonbahar-Kış koleksiyonu için ilham kaynağı partiler...1966 yılında Truman Capote ev sahipliğinde düzenlenen Black and White Balosu'ndan yola çıkan ikili, bunun için parlak taşlardan, fırfır detaylarından ve tüylerden yardım alırken tek odak noktası gece kıyafetleri değil. Günlük olarak da iddiasını koruyan parçalar ortaya koyan Oscar de la Renta'nın parlak renklerle yaptığı dokunuş göz kamaştırıyor.